İzlanda’nın Milli Gelenekleri. Alışkanlıklar, Düşünce Yapısı ve Yaşam Tarzı

  İzlandalılar, oldukça şiddetli çevre koşullarında nasıl hayatta kalacağını bilen bir ulustur. Soğuk ada ülkesinin şiddeti nedeniyle, sakinleri doğal kaynakları ekonomik ve akıllıca kullanmaktadır. İzlanda gelenekleri putperestliği ve Hıristiyanlığı tamamen eşsiz bir kültür haline getirmiştir. İzlanda, İzlanda’nın ulusal dili olmaya devam etmektedir, ancak yerlilerin çoğu İngilizce bilmektedir. İzlandalıların yaklaşık% 80’i Lutherans, yaklaşık% 5’i putperesttir. İstisnasız herkes tıbbi bakım hakkına sahiptir. İzlanda’daki çocukların% 36’sı evlilik dışı olarak doğmuştur - bu fenomen uzun süredir norm olmuştur. Yıllardır resmi nikahsız eşler olarak birlikte yaşayan birçok çift vardır, ki bu da tamamen normal sayılır.

İzlanda’da kişisel özgürlük her zaman önemli görülmüştür. Şimdi, zihniyetin ilerleyişini gözlemleyebiliriz, ancak bu, eski geleneklerden uzaklaşmaz. İzlanda, insan hakları ve cinsiyet eşitliği açısından dünyanın önde gelen ülkeleri arasındadır. İzlanda’da, 1980 yılında dünyada ilk kez bir kadın başkanlığa seçildi, burada kadınlar ve erkekler tamamen eşit hale geldi. İzlanda’da ciddi suçlar son derece nadirdir ve özel kuvvetler haricinde polis genellikle silah taşımamaktadır - ülke genellikle gezegen üzerinde en barışçıl olarak adlandırılmıştır. İzlanda LGDB hakları için önde gelen ülkelerden biridir. Aynı cinsiyetten ilişkiler 1996 yılında burada yasallaştırılmıştır ve 2010’dan beri eşcinsel evlilikler yasal hale gelmiştir.

Birçok İzlandalı’nın ’kuralları umursamıyorum’ sloganıyla yaşadığı dikkate alınmalıdır. İnsanlar genellikle etrafa baktıklarından ya da sadece istedikleri gibi yürüdüklerinden kamusal alanlarda birbirleriyle çarpışıyor - ve hiç kimse özür dilemiyor. Belki de bunlar uzak ataların ciddiyetinin kalıntılarıdır. İzlandalılar genellikle birbirlerini kesintiye uğratırlar, hatta bazen bir kerede konuşurlar. Geç kalmak, burada sorun değil. Arkadaşlarla tanışırken İzlandalılar düşük bir profil tutuyorlar - neşeli gülümsemeler, kahkahalar, dost kucaklaşmaları kabul edilmiyor. Turistler genellikle İzlandalıları kaba ve dokunaklı bulurlar, ancak oldukça cana yakın ve yardım etmeye hazır olabilirler. Birlikte geçirdikleri zamanlar için hep birbirlerine teşekkür ederler. Arkadaşlıklar gerçekten çok değerli. Konuşacak bir şey olmadığı zaman, İzlandalılar hava hakkında konuşurlar. www.orangesmile.com tüm hakları saklıdır.

İzlanda’da, yabancılar ülkelerini ve onunla ilgili her şeyi övüyorlar: kültür, siyaset, doğa vb. Turistler sürekli sorulur: ’İzlanda’yı nasıl seviyorsun?’ Yerli halkın yaklaşık% 80’i elflere, trollere ve cücelere inanıyor. Yol çalışmaları sırasında bile, orada saklanan muhteşem yaratıkları rahatsız etmemek için büyük taşlara ve mağaralara dokunmak sıklıkla engellenir. Batıl inançlar genellikle harika masal ve efsanelerin anavatanında çok yaygın ve güçlüdür. Örneğin, odun çalmak yerine, burada 7, 9 ve 13. Şanslı sayıları telaffuz etmek alışılmış bir şeydir. Yeni bir eve taşınırken, zenginlik ve refahı çekmek için ilk önce ekmek ve tuz getirilir. Bıçaklar bir hediye olarak verilemez - bu ilişkileri bozabilir. Ancak, mümkün olan en düşük fiyat için satın alınabilir. Gözlüklerini yükselterek, İzlandalılar kendi kişisel yaşamlarında problemleri önlemek için masada bulunan diğerlerinin gözlerine bakarlar.

İzlandalıların gurur duyduğu edebiyat, sagada bir gelenek ve görenek zenginliğini korumuştur - ilk olarak sadece 14. yüzyıldan beri yazılmıştır. Bu edebi eserlerle, İzlanda tarihini ve kültürünü tanımak ve İzlanda zihniyetini daha iyi anlayabilirsiniz. İzlandalıların soyadlarına sahip olmadıklarını hatırlamak önemlidir, bu nedenle burada resmi bir ortamda bile ilk adlarıyla birbirlerini ele almak gelenekseldir. Soyadı yerine, İzlandalılar hâlâ hamilik ve kısaltmalar kullanıyorlar. Ve sonlanma kişinin cinsiyetine göre değişir: Bu erkekler için ’-sson’ ve kadınlar için ’-dottir’ dir. Bununla birlikte, bazı İzlandalıların kendi başlarına seçtikleri veya yabancı bir ebeveynden miras kalan soyadı vardır.