Jamaika, sadece muhteşem sahil rekreasyonu, muhteşem yerel doğayı keşfetmek ve kaliteli gece hayatı demek değildir. Bu adada turistler ayrıca birçok kültürel ve tarihi simgeyi görebilir ve ziyaret edebilir. Jamaika’nın başkentinde bulunan Devon House, adanın ana ulusal simgesi olmaya devam ediyor. Bu güzel konak, 1881 yılında adanın ilk siyah milyoneri George Stiebel tarafından yaptırılmıştır. Sömürge tarzındaki evin girişi mermer bir çeşme ve palmiye ağaçlı yeşil alan ile dekore edilmiştir. Konağın kendisi İngiltere, Fransa, Karayip ülkeleri ve elbette Jamaika gibi ülkelerden getirilen antikalarla dolu bir hazinedir. Devon House’un zengin iç tasarımı, ziyaretçilere bu binanın tarihini anlatıyor. Ayrıca sahibinin kişisel eşyaları da vardır. Bitişik bölgede 19. yüzyıl tarzında yapılmış bir dondurma kafesi, bir fırın ve eski ahırda açık olan bir restoran vardır.
Jamaika, büyüleyici plaj rekreasyonuyla değil, aynı zamanda mükemmel gece hayatıyla da ünlüdür. Montego Körfezi ve Negril, adadaki gece hayatının merkez …
Devamını oku
Devamını oku
1. Birçok ülkenin vatandaşlarının, adada 30 günden az kalmayı planlıyorlarsa Jamaika’ya girmek için vizeye ihtiyaçları yoktur. Ülkenizin vizesiz giriş …
Devamını oku
Devamını oku
1770 yılına dayanan Rose Hall, adanın en ünlü konağı olarak kabul ediliyor. Bir efsaneye göre, konağın metresi Annie Palmer voodoo ritüelleri uyguluyor ve bunları üç kocasını ve birçok köleyi öldürmek için kullanıyordu. Rose Hall’da bir gezi sırasında, rehberler kesinlikle bu bina hakkında birçok heyecan verici hikaye anlatacaklar. Turistler cinayet amacıyla kullanılmış odaları görecek, ’beyaz cadı’ hakkında ilginç hikayeler dinleyecek ve Annie’nin mezarını ziyaret edecek. Geçmişte köleler için hapishane olarak kullanıldığı için bodrum katına yapılan ziyaret gezinin en ilginç kısmı. Günümüzde hapishane yerine açık bir bar var. Konağın çevresindeki eski tarlalar popüler bir turizm alanı haline geldi. Bugünlerde rezervasyon için uygun golf sahaları, bir otel ve villalar var.
Pek çok gezginin görüşüne göre, Jamaika’da bir tatil çok aile dostu ve çocuklar için uygun değildir. Bazıları adada çocuklu aileler için neredeyse hiç …
Devamını oku
Devamını oku
Jamaika Ulusal Galerisi, adanın en eski ve en büyük müzesidir. 1974 yılında kurulmuştur. Galerinin girişine yakın bir yerde birbirine bir şeyler fısıldayan iki kadın heykeli bulunmaktadır. Sergi, Jamaika’nın tüm ünlü heykeltıraşları ve ressamlarının eserlerine adanmıştır. Kalıcı olarak sergilenen koleksiyonun ana bölümü, birinci kattaki on salonda yer almaktadır. Tüm sanat eserleri 1922’den başlayarak kronolojik sırayla sergileniyor. Galeride ziyaretçiler, 19. yüzyıl heykelleri ile İngiliz ve İspanyol ressamların adanın sömürge dönemine ait eserlerine adanmış bir sergi görebiliyor. Kitaplar, en ünlü eserlerin reprodüksiyonları ve çeşitli sanat eserleri satan bir kafe ve hediyelik eşya dükkanı da bulunmaktadır. Galeriye her ayın son Pazar günü giriş ücretsizdir.